Civcivler bilindiği üzere ömürlerinin ilk 72 saatini sarı kese sayesinde su ve yem olmaksızın idame ettirebilirler.
Kuluçkadan çıkım sonrası civcivlerin yer veya kafes sisteminde ilk ihtiyaç duyduğu gıda sudur. Civcivlere yerlerine yerleştirildikten sonra iki saat boyunca sadece su verilmeli ve civcivler suya teşvik edilmelidir. Yem, su içimi gerçekleştikten sonra verilmelidir. Verilecek olan su, mümkün ise hazır satılan su kalitesinde ya da hazır su olmalıdır.
Civcivlerin konulduğu kafes ya da alan uygun ısı ve nem düzeyine sahip olmalıdır. Ülkemizde ısı kuralına genelde herkes uymaya çalışmakta fakat nem ihmal edilmektedir. Unutulmaması gereken en önemli noktalardan biri, tüm canlılar sıcaklığı neme bağlı olarak hisseder. Nem seviyesinin normalden düşük ya da yüksek olması hissedilen ısı oranında ciddi farklılıklara yol açar. Ayrıca civcivlerde uygun ve ideal tüylenme için belirli bir nem seviyesine ihtiyaç vardır. Bazı tüylenme problemlerinin arkasında ısı ve nem dengesizliğinin olduğu maalesef yapılan basit ölçümler ile tespit edilmektedir. Ortalama olarak % 55-60 oranında ki nem kanatlı hayvanlar için idealdir. Ayrıca yetiştiricilerimizin arka yapışması (popo da gübre yapışması) dedikleri, klaoka nın siyahımsı gübre ile kapanması olayının temel sebeplerinden biriside uygun olmayan ısı ve nem oranıdır. Diğer sebep ise civciv yemine katılan arpa ve buğday gibi tahıllardır. Çünkü civcivler bu tahılları sindirecek enzimlerden yoksundurlar.
Civcivlerde ısıtma endişesi ile kafeslere çok fazla hayvan bakılmamalıdır. Hayvan sayısı artışına paralel olarak kafeslerde uygun sayıda suluk ve yemlik alanı sağlanmaz ise; örnek yada eşit gelişim sağlanamaz, sürüdeki civcivler arası boyut ve gelişim farkı (varyasyon) sürekli artar ve çok çeşitli canlı ağırlıklara sahip hayvanlar meydana gelir. Civcivlerde gözlemlenen büyüklük farkının bir sebebi de, kuluçkaya yükleme esnasında farklı boyutlardaki yumurtaların bir arada yüklenmesidir. Bu olumsuzlukların giderilebilmesi için çıkım sonrası civcivleri kendi vücut yapı ve ağırlıklarına uygun bireylerle birlikte ayrı kafes yada bölümlerde yetiştirilmeli ve civciv sayısına uygun büyüklükte alan sağlanmalıdır.
Civcivlere ilk 4-5 gün yirmi dört saat ışık verilmeli, sonrasında ışık süresi her gün azaltılarak, sezonda gün ışığı süresine (kışın 10-12 saat, yazın 13-15 saat) getirilmelidir. Bu sayede civcivlerin dinlenmeleri ve karanlıkta uyumaları (bazı hormonların salgılanabilmesi için) sağlanabilir. Yarka döneminde cinsel olgunluk ve uygun canlı ağırlık ile yumurtaya girmeleri sağlanabilir.
Civcivlere verilen yemin fiziksel özellikleri yani tanecik boyutu hayvanın gaga yapısına uygun olmalı, çok iri tanecikler kursağı çok hızlı dolduracağı ve ıslanma işlemi yeterince gerçekleşmeyeceği için çok iri taneciklerden kaçınılmalıdır.
Ülkemizde yapılan en yaygın hatalardan biride damızlık özellik gösterecek ya da uzun süre yumurtacılık yapacak civcivleri yüksek hayvansal protein içeren broiler (etlik piliç) yemleri ile beslemektir. Süs tavukları ve yumurtacı hibrit hayvanların uzun ömür süreleri ve bazı hastalıklara ( en başta salmonella (tifo) ) hassas olmaları hayvansal proteinleri yemlerimizde kullanmamamızın en temel ve ana sebebidir. Hastalıklar konusunda işlenecek olan salmonella hastalığı, ülkemiz tavukçuluğunda kahverengi yumurtacı hibrit hatların eskiye oranla çok daha az kullanılmasının ana sebebidir ve ülkemiz tavukçuluk ekonomisi için ciddi bir kayıptır.