Tavuk ırkları canlı ağırlık ve verim parametreleri yönünden farklılıklar arz eder.
Her ırk, verime başlama yaşı, yumurta büyüklüğü ve yıllık yumurta verimi açısından birbirinden farklıdır. Bu farklılık büyüme dönemi değerlerinde de böyledir.
Ticari hibrit ırklarda, damızlık firmaları yaptıkları denemelere göre en uygun beslenme değerlerini yetiştiricilere bildirerek, sürünün en verimli şekilde yetiştirilmesi ve maksimum verim değerlerine ulaşmasını sağlarlar. Bu çalışmaları sürekli olarak güncellerler ve beslenme kataloglarını belirli aralıklarla değiştirirler. Örneğin son on yıl içinde ülkemizdeki mevcut hibrit ırk katalogları iki kere güncellenmiş, verim değerlerinin artışına ve kümes şartlarının modernleşmesine paralel olarak ham protein ve amino asit değerleri değiştirilmiştir.
Süs tavuklarına ait herhangi bir verim ve besleme kataloğu olmaması, bu hayvanları beslemede ve sağlıklı sürüler oluşturmada en önemli problemdir. Ülkemizde yetiştiricilerimiz kendilerine ait beslenme yöntemleri geliştirmekte, çoğu zaman ciddi verim kayıpları ve metabolizma problemleri yaşamaktadır.
Sadova yem olarak amacımız, ırkların canlı ağırlık ve verim parametreleri açısından sınıflandırmalarını yaparak, bu sınıflar için en uygun yem değerlerini geliştirmektir. Yaptığımız saha çalışmaları ve ziyaretlerimizde gözlemlediğimiz en büyük sıkıntıların başında ise üreticilerin civciv ve yarkalarını çok kısa bir zaman diliminde geliştirmek ve canlı ağırlık artışı sağlamak istekleri gelmektedir. Bu durum özellikle büyük ırk süs tavuklarında hat safhaya çıkmaktadır. Bu duruma bağlı olarak da üreticilerimiz tavuklarını sürekli ya da olması gerekenden çok uzun bir şekilde etlik civciv yemleri ile beslemekte, hayvanlarını büyütmekle beraber yağlandırmaktadır. Hızlı gelişme, başta karaciğer olmak üzere tüm doku ve organlarda bir takım problemlere yol açmakta ve bu problemlerin birçoğunun tedavisi mümkün olamamaktadır.
Damızlık olarak yetiştirilen bir hayvan için önemli olan, gelişim hızı ya da ne kadar iri olduğundan ziyade, o ırkın özelliklerini ne kadar gösterdiği ve ne kadar sağlıklı olduğudur. Karaciğer ve diğer organlarında problem bulunan bir hayvanın, yetiştiricilerimiz açısından uzun süre damızlık olarak kullanılması pek mümkün değildir. Kaldı ki yapılan değerlendirmelerde üreticilerimizin çoğu ırk için, yetiştirilebilen hayvan sayısının çok az olduğunu bildirmekte; ortalama olarak her yüz civcivden ancak yirmi kadarının damızlık yaşa ulaşabildiğini belirtmektedir. Elbette bu durum sadece besleme problemleri ile ilgili olmayıp, sağlık problemleri de oldukça büyük bir etkendir. Ancak yine belirtmek gerekir ki tüm organ ve dokuları sağlıklı olan bireyler hastalıklar ile savaşabilir ve bağışıklıklarını geliştirebilir.
Etlik piliç yemleri, etlik ırk hayvanları yaklaşık 42 günlük yaşta 2800gr canlı ağırlığa ulaştırmak için tasarlanmış, çok kuvvetli yemlerdir. Bu ırkların damızlıkları kesinlikle bu oranda güçlü yemlerle beslenmemektedir. Sadece kısa dönemde kesilecek olan hayvanlar böylesine yoğun ve güçlü yemlerle beslenmekte, bu hayvanlardan ileriki yaşlarında ne yumurta vermeleri ne de maksimum 45 günden uzun yaşamaları amaçlanmaktadır..
Çok hızlı gelişen hayvanların anaçları çok daha az protein oranına sahip yemlerle beslenmekte, özellikle horozlarda bu değer daha da düşmektedir. Bu durumun başlıca sebebi damızlık hayvanların yağlanmasını önlemek ve döllülüğü maksimum seviyeye ulaştırmaktır. Horozların çok daha düşük değerlere sahip yemlerle beslenmelerinin sebebi ise, dişileri fazla canlı ağırlıkları ile yıpratmamaları ve sperm kalitesinin yağ dokusu yüzünden bozulmasının istenmemesidir.
Üreticilerimizin bizlerle el ele vererek süs tavukları için beslenme değerleri oluşturma çalışmalarımıza katılmalarını önemle rica ediyoruz. Üreticilerimiz Sadova yem kullansın yada kullanmasın bize destek verirler ise ülkemiz için çok önemli olduğunu düşündüğümüz bu besin değerlerini oluşturarak, dünyada söz sahibi bir konuma gelebilir ve süs-hobi tavukçuluğumuzu geliştirebiliriz.